
The Dog House Multihold, Dostum… şimdi açık açık konuşalım. Oyun mu dedin, para mı dedin, bir de üstüne köpekler mi? Tamamdır, ben buradayım. The Dog House Multihold’la ilk karşılaşmamda dedim ki, “bu kadar da şirinlik olmaz be!” Ama öyle böyle değil, bu oyun resmen mamayla değil, ikramiyeyle besleniyor.
Slotter’da denk geldim, hadi bir deneyelim dedim. Bir başladım, köpek kulübesinden çıkamadım. Patilerle bastılar şansa!
Patilerin Gücü Adına
Oyuna giriyorsun, o rengarenk kulübeler, şirin mi şirin köpekler… tam bir görsel şölen. Ama bu oyunun olayı sadece şirinlik değil. Wild patiler, çarpanlı spinler, üstüne üstlük Multihold özelliği… ne ararsan var.
O Multihold var ya… hani bir tane ekranla yetinmezsin de, “keşke dört ekran olsa” dersin ya… işte olmuş! Her ekran başka bir alem. Birinden spin geliyor, diğerinden çarpan… köpeklerden biri 3x’le geliyor, diğeri bonus dağıtıyor. Derken o kulübeler doldukça doluyor, kazanç da fırlıyor haliyle.
Slotter’la Bir Başka
Slotter zaten işi çözmüş. Oyunu açıyorsun, bir gram bekleme yok. Mobilde bile tıkır tıkır. Üç spin, beş wild, sonra hop bir ekran daha. Derken bir bakmışsın, dört kulübede de köpekler coşmuş. “Bu kadar da olmaz” diyorsun içinden ama oluyor işte.
Şöyle bir şey var; oyun sıkmıyor. Hani bazı slotlar olur, 30 dakika geçer de bir şey vermez ya… bunda öyle değil. Her spin bir heyecan. Her çevirmede bir “hadi oğlum, ver babana” durumu yaşanıyor. Sırf bu adrenalin için bile oynanır. Ama kazanç da var, orası net.
Bu Kulübeye Girmek Şart
Bak dostum, bu oyun şaka değil. Multihold özelliği ciddi anlamda işleri değiştiriyor. “The Dog House” zaten iyiydi, bu hali efsane. Her kulübede başka bir heyecan. Slotter sayesinde de hiçbir şey sekmiyor. Yani oyunu oynarken sadece kazanmak değil, eğlenmek de garanti.
Bir spin, sonra bir ekran daha… “bitmesin be” diyorsun. Ve o son kazanç ekranı geldiğinde, içten içe bir şey oluyor. Sadece para değil bu, gurur… keyif… bir nevi dostluk. Köpeklerle arandaki bağ güçleniyor yahu.